Uyuşturucu bağımlılığı karmaşık ve kronik bir beyin hastalığıdır. Uyuşturucu bağımlılığı olan insanlar seçtikleri uyuşturucu için zorlayıcı, bazen kontrol edilemez, özlem duyuyorlar. Tipik olarak, kullanım sonucu aşırı derecede olumsuz sonuçlara rağmen uyuşturucu aramaya ve kullanmaya devam edeceklerdir.
Makalede Neler Var?
Bağımlılığın Özellikleri
Amerikan Bağımlılık Tıbbı Derneği’ne (ASAM) göre, bağımlılık aşağıdakilerle karakterize edilir:
- Maddeden veya ödüllendirici deneyimden sürekli olarak kaçınmama (kumar, cinsiyet veya aşırı yemek yeme gibi)
- Davranış kontrolünde bozulma
- Madde ya da ödüllendirici deneyim için özlem
- Davranışınızla ve kişilerarası ilişkilerinizle ilgili önemli sorunların tanınması azaldı
- İşlevsel olmayan bir duygusal tepki
Her ne kadar yukarıdaki beş özellik çoğu bağımlılık durumunda bulunsa da, ASAM bu beş özelliğin bağımlılığı teşhis etmek için kullanılamayacağını belirtti. “Bağımlılığın teşhisi, eğitimli ve sertifikalı bir profesyonel tarafından kapsamlı bir biyolojik, psikolojik, sosyal ve manevi değerlendirme gerektirir.”
Bağımlılık Davranışsal Tezahürleri
Arkadaş ve aile üyeleri, bağımlısı olan sevilen biriyle uğraşırken, genellikle bağımlılığın belirgin belirtileri olan kişinin dışa dönük davranışlarıdır.
Bu davranışlar öncelikle bağımlıların bozulmuş kontrolleri etrafında toplanmıştır:
- Kontrol etme girişimlerine rağmen aşırı ilaç kullanım sıklığı
- İlaç etkilerini kullanma veya geri kazanma süresini arttırmak
- Sürekli problemlere rağmen kullanımın devam etmesi
- Bağımlılıkla bağlantılı ödüllere odaklanmanın daralması
- Sorunları çözmek için adımlar alamama
Kaçınamama
Araştırmalar, uzun süreli uyuşturucu kullanımının, bağımlılığın büyümesini olumsuz sonuçlarla karşılaştıran zorlayıcı uyuşturmaya yol açan beynin ödül sistemini değiştiren bağımlı beyninde kimyasal bir değişikliğe neden olduğunu göstermiştir.
Etkinlik, olumsuz sonuçlara rağmen devam ettiği ve artık ödüllendirici olmadığı gerçeğine rağmen, bu bağımlılık durumu, bağımlılık uzmanları tarafından “ödüllerin patolojik arayışı” olarak adlandırılmaktadır. Beynin ödül devresindeki kimyasal değişimlerin sonucudur.
Bağımlılık Nasıl Başlıyor?
İnsanların ilk başta bağımlılık yaratabilecek aktivitelere katılmasının nedeni, bir öfori hissi elde etmek ya da duygusal bir disfori-rahatsızlık, hoşnutsuzluk, endişe ya da huzursuzluk hissini azaltmaktır. İçtikleri, uyuşturucu kullandıkları veya diğer ödüllendirici davranışlarda bulundukları zaman (kumar oynamak, yemek yemek veya seks yapmak gibi), kendilerine ödüllendirici veya rahatlama veren bir “yüksek” yaşarlar.
Bu yüksek, beynin ödül devrelerinde artan dopamin ve opioid peptid aktivitesinin sonucudur. Fakat yaşadıkları yüksek seviyeden sonra, beynin ödül fonksiyonunun orijinal normal seviyenin altına düşmesine neden olan bir nörokimyasal geri tepme var. Aktivite tekrarlandığında, aynı öfori veya rahatlama seviyesine ulaşılmaz. Basitçe söylemek gerekirse, kişi asla ilk kez yaptığı kadar yüksek olamaz.
Düşük Yüksekler ve Düşük Düşükler
Bağımlı kişinin yükseklere tolerans geliştirmesi – aynı düzeyde öfori elde etmek için daha fazla çaba gerektirmesi – ek olarak, kişinin daha sonra hissettiği duygusal düşüklüğe tolerans geliştirmemesi gerçeği de eklenmiştir. “Normal” e dönmek yerine, kişi daha derin bir disforiye dönüyor.
Bağımlı hale geldiğinde, kişi bu ilk öforik duruma geri dönme çabası içinde uyuşturucu, alkol veya bağımlılık davranışlarının sıklığını artırır. Ancak kişi, beynin ödül devresi zehirlenme ve geri çekilme döngüsüne tepki verirken daha derin ve daha derin bir deneyim yaşar.
Ödül Aramak Patolojik Olursa
Amerikan Bağımlılık Tıbbı Derneği’ne (ASAM) göre, ödül arayışının patolojik hale geldiği nokta şudur:
- Ödül almak, zorlayıcı veya itici olur.
- Davranış zevkli olmaktan çıkar.
- Davranış artık rahatlama sağlamıyor.
Seçim İşlevi Artık Yok
Başka bir deyişle, bağımlı kişi kendisini durdurma niyetine rağmen, artık rahat bir şekilde hasta olma hissini bırakmaya çalışmaktan ama rahatlama bulmaktan ödüllendirmeyen davranışları tekrarlamak zorunda kalıyor.
ASAM’a göre, bu noktada bağımlılık artık sadece bir seçim işlevi değil. Sonuç olarak, bağımlılık hali, bağımlısı ve etrafındakiler için sefil bir yer.
Kronik Hastalıklar ve Relapslar
Birçok bağımlı için, bağımlılık kronik bir hastalık haline gelebilir, yani hastalar tedavilerine uymadığında, diyabet, astım ve hipertansiyon gibi diğer kronik hastalıklarda meydana gelebilecek nükslere benzer relapslar olabilir. Bu relapslar uzun süreli yoksunluk dönemlerinden sonra bile ortaya çıkabilir. Bağımlı, yeniden remisyona girmek için harekete geçebilir. Fakat başka bir nüksetme riski altında. ASAM, “İyileştirme faaliyetlerinde tedavi veya angajman olmadan, bağımlılık ilericidir ve sakatlık veya erken ölümle sonuçlanabilir.”